5 Ağustos 2016 Cuma

Ferforje'nin Tarihi Geçmişi


İnsanlık bilindiği kadarı ile taş devri ile başlamıştır. Bronz Devri ve Demir Çağı olarak devam etmiştir. İnsanlar demiri ilk keşfettiklerinde demirin sert ve sağlamlığının farkına vararak silah olarak kullanmayı düşünmüşlerdir. Bunun da ilk örnekleri M.Ö. 3000' li yıllarda Mısır Medeniyeti'nde keski ve balta olarak kullanılan demir örneklerinde görmekteyiz. Aynı şekilde Hitit Medeniyeti'nde de benzer örnekler görülmektedir.

Demirin bu kadar güçlü bir metal olması ve silahlı karşılaşmalarda ön plana çıkması nedeniyle, tarihte doktorlar ve astrologlar gibi demirciler de çok önemli addedilmiş ve saygı duyulan kişiler olmuşlardır. İnsanlar, inançları doğrultusunda, doktorlardan şifa beklerken onların Tanrıya yakın olduğuna inandıkları gibi, kılıç,kalkan, zırh üreten, demiri işleyip hayat veren demircileri de Tanrı'ya yakın görmüşlerdir. Mamafih, bilinen ilk demirci Hz. Davud (A.s.) tur. O dönemlerde demirin işlenmesine, müthiş bir şekilde biçimlendirilmesine sihirli bir güç atfedilmiştir. Böylesine güçlü bir metalin ehlileştirilmesi, kristal yapısının, mekanik karakterinin değişime uğratılması, bu işi yapabilenleri, insanlar nezdinde önemli kılmıştır.

Ferforje anlamındaki bulguları değerlendirecek olursak, Dorset'te yapılan kazı çalışmalarında, M.S. 4. yy.'a ait pencere parmaklığı kalıntıları bulunmuş, 14.yy.'da ise farklı yaprak motiflerine rastlanılmıştır. Biraz daha geriye gidecek olursak; Roma Dönemi'nde kapı kolu, kapı tokmağı ve menteşe olarak karşımıza çıkan ferforje demir, M.Ö. 4.yy ve M.S. 1. yy arasında yoğun bir şekilde asker zırh, kılıç ve kalkanlarında kullanılmıştır. Ayrıca, Romalılar İmparatorluk Kuleleri'nin yapımında da demir kullanmışlardır.

Roma İmparatorluğu'nun yıkılışı ile demir kullanımında farklılıklar oluşmaya başlamıştır. Demir'den en iyi mamüllerin üretimi, ilk olarak Kuzey İtalya'da başlamış, süs amaçlı olarak üzerine Altın ve/ veya Gümüş işlenmiş ferforje  örnekleri göze çarpmaktadır. M.S. 2. yy. ferforje, kilise ve manastırlarda sanatsal amaçlı kullanılmıştır. Paris'teki Notre Dame Kilisesi ve İngiltere'deki Winchester Katedrali'nde bu örnekler görülmektedir.

Ferforje en gözde dönemini İspanya'da yaşadı. 17. yy. da Kral Louis 'nin tahta çıkmasıyla ferforje kullanımı ve ferforjenin önemi doruk noktasına çıkmıştır. 18.yy. da göçler arttıkça da ferforje yaygınlaşmaya başlamıştır. 20.yy başlarında ise mimari anlamda bir durgunluk yaşanırken, ferforje popülaritesi müthiş bir ivme ile armaya başlamıştır.

İnsanlar hayran olunacak güzellikteki ferforjeleri, tarihin her döneminde değerli bulmuşlar ve bu makalede anlatıldığı gibi demiri işleyene de büyük önem vermişlerdir. Peki ya şimdi?

Ferforje'ye sanat olarak bakan, yaptığı işleri görmeniz yapacaklarına teminat olacak bir yer kalmış. Üstelik bu yer İstanbul'da. Ferforje Ustalığının Sanatının Osmanlı'da babadan oğula geçtiği bilinmektedir. Bu sanatı yaşatan Ramez Ferforje Sanat Atölyesi'ni bu makalede anmadan geçmek onları bilen biri olarak haksızlık olurdu. Ferforje'nin her dalına posta koyan Ramez Ferforje Sanat Atölyesi'yle tanıştığınızda, sanatsal estetiği, gerçek ferforjenin ne olduğunu anlayacaksınız. Bu sıcak aile ile tanışmak ve Demirin ve ürünü olan Ferforje'nin tarihine yolculuk etmek istiyorsanız, siz de Ramez Ferforje Sanat Atölyesi'ni ziyaret etmelisiniz.